Google panda cezasından kurtulma amacıyla yollar aradığınızda genellikle pek çok site ve blogda uzun uzadıya geçmişten günümüze panda algoritması başlık başlık verilir, infografikler döşenir sonunda da birer cümlelik 10-15 madde yazılarak öneriler / yapılacaklar dizilir. Hadi bakalım rast gelsin… uğraşır durursunuz. Yerli ve yabancı pek çok kaynakta okuyup derlediklerim ve denediklerim ışığında bu cezadan kurtulmak için doğru bakış açısını edinmenizi sağlamaya çalışacağım sonra da yapılabileceklere bir göz atacağız, hadi başlayalım!

Google Panda Algoritması Nedir?

Panda aslında bir cezalandırma aracı değil Google’ın web siteleri için getirdiği bir “kalite standardı“dır. Bu standardın odağında da “kullanıcı deneyimi” bulunur. En basit haliyle “Bir site bize aradığımızı en yalın haliyle ve hızlıca sunuyorsa kalitelidir” diyebiliriz.

Arama motorunda arattığımız bir kelime için karşımıza çıkan sonuçlardan birine tıkladığımızda hedef sitenin geç açılması canımızı sıkar, beklemek istemeyiz 2-3 saniye içinde görüntülenmezse genellikle arama sonuç sayfasına döneriz. Sayfa açılır da aradığımızı bulmayı umduğumuz metni bir dolu reklamın içinde bulmaya çalışırsak ve hatta bunu yaparken ordan burdan popup reklamlar, bizi sosyal medyada takip edin, mail bültenimize kaydolun pencereleri açılırsa sabrımız taşmaya başlar. Bütün bunları aşıp da sayfalarca yazılabilecek bir konuda bir kaç satırlık uyduruk bir yazı, herkesçe bilinen wikipedia gibi otoriter bir kaynaktan kopyala yapıştır alınmış bir yazı görürsek bu tam bir zaman kaybıdır. Hemen siteyi terk ederiz, tek sayfa ziyaret etmiş büyük bir ihtimalle bir dakikadan az bir süre sitede kalmış, browserımızdan “geri” yapı arama sonuç sayfasına dönmüş oluruz. Google bütün bu olumsuz durumları kalitesizlik sinyali olarak algılıyor ve buna hak vermemek elde değil.

Baştan aşağı kopya içerikli bir siteniz var ve onu kurtarayım diyorsanız unutun gitsin. Bir güncellemeden kurtulsanız diğerinde takılır kalırsınız…

Eğer siteniz herhangi bir Google Panda Algoritma Güncellemesinde aniden keskin bir ziyaretçi düşüşü yaşadı ise ve “nerede hata yaptım?” diyorsanız yukarıda saydıklarım size fikir vermiştir. Hatayı bilmek çözümü de beraberinde getirir. Ya da konuya tersten bakalım; ideal bir site nasıl olmalıdır? bir internet kullanıcısı olarak bunu kolayca yanıtlayabilirsiniz.

• Site hızlı açılmalıdır.
• Sitede göz yoran reklamlar, içeriği bulmayı (ayırt etmeyi) zorlaştıran şekilde kötü bir sayfa yerleşimi.
• Asıl içerik göz önünde ve kolayca okunabilir olmalı. Karınca duası gibi yazılardan, resimlere yapışmış kötü yerleşimli metinlerden, imla hatalarıyla dolu cümlelerden kaçınılmalıdır.
• En önemlisi de sayfada bu bilgiyi arayan birinin bulmayı beklediği şekilde benzersiz ve kaliteli bir içerik olmalı. Başlıkla yazı birebir alakalı olmalı. İçerik özgün resim, video ve grafiklerle desteklenmeli varsa yararlanılan kaynaklar belirtilmeli.

Bu saydıklarımızın ışığında sitemizi kaliteli hale getirerek google panda cezasından kurtulma serüveninde emin adımlarla yürümek mümkün. İsterseniz şimdi yapabileceklerimizi detaylandırarak maddeler halinde sayalım.

Google Panda Cezasından Kurtulma Yolunda Yapabilecekleriniz

1. Sitenizin daha hızlı açılmasını sağlayın.
Hızlı açılan bir web sitesi olumlu kullanıcı deneyiminin en önemli unsurlarından biridir. Sitenizi inceleyin, eğer bu olmasa da olur dediğiniz öğeler varsa bunları hemen kaldırın. Web sitenizin hız testini yaparak hangi öğelerin ne kadar zamanda yüklendiğini, site açılış hızını nasıl etkilediğini görmek isterseniz Google Page Speed Test ve tools.pingdom.com adreslerinden sitenizi mutlaka test etmenizi öneririm. Bu testler ışığında sitenizin açılma hızının artmasına neden olan etkenleri hızlı ve kolayca tespit edebilirsiniz.

Not: Özellikle wordpress sitelerde gereksiz ve fazla sayıda eklenti kullanımı, başka sitelerden anlık veri çeken kodlar (döviz bilgileri, son haberler), facebook sayfası beğen kutuları(likebox), sitenize kod yerleştirerek görüntülediğiniz dinamik reklamlar sayfa açılış hızınızı genellikle olumsuz etkiler. Neyin gerekli olup olmadığına siz karar vereceksiniz.

2. Sitenizi mobil uyumlu hale getirin
Mobil telefon ve tablet kullanımının tavan yaptığı günümüzde internet sitelerinin de buna uyması kaçınılmaz. Masaüstü bilgisayarlara göre daha küçük ekranlı tabletler ve onlara göre çok daha küçük olan mobil telefon ekranlarında mobil uyumlu olmayan bir siteyi gezmek tam bir işkence olabiliyor. Bir linke tıklamak isterken parmağınızın ucu başka bir linke değiyor, yazıları büyütmeden okumak imkansız… derken kullanıcı bu azaba dayanamayıp çıkıyor siteden. Bu olumsuzluğu ziyaretçilerinize yaşatmamak için, henüz mobil uyumlu değilse sitenizi bir an önce mobil uyumlu yapın. WordPress kullanıyorsanız mobil uyumlu bir tema satın alıp kullanmaya başlayabilir ya da mobil uyumlu olmasını sağlayacak bir eklenti kullanmaya başlayabilirsiniz. Tasarımcı iseniz sitenizi mobil uyumlu hale getirmek bir kaç günle bir hafta arası zaman alacaktır. Eğer bir script kullanıyorsanız bu konuda bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Sitenizin mobil uyumlu olup olmadığını test etmek için Google’ın https://www.google.com/webmasters/tools/mobile-friendly/?hl=tr sayfasından ulaşabileceğiniz aracını kullanabilirsiniz.

3. Sitenizde kopya içerik varsa kaldırın
Sitenizde kopya içerik kullandıysanız o sayfaları silin ya da kendiniz özgün şekilde yazarak yenileyin.

4. Sitenize özgün içerikler ekleyin
Sitenize, alanınızla direkt alakalı ve mümkün olduğunca benzersiz içerikler ekleyin. Bunu düzenli olarak devam ettirmeye çalışın, her gün 1 adet, güne aşırı 2 adet yazı gibi. Eklediğiniz içeriklerin 300 kelimenin altında olmaması ve en az bir adet görsel içermesi faydalı olacaktır, bir de özgün video ekleyebilirseniz müthiş olacaktır.

5. Sosyal medyayı kullanın
İçeriklerinizi sosyal medya mecralarında paylaşın. Kolayca bulunabilmeleri için onları etiketleyin.

6. Sabit sayfalarınıza önem verin, güven aşılayın
Hakkımızda, iletişim, gizlilik politikası, kullanım koşulları gibi her sitede bulunabilecek cinsten sayfalar kullanıcı deneyimi ve güven açısından önemlidir. Bunlar sitenizde yoksa hemen oluşturun, eğer varsa da özgün bir şekilde bunlara metin hazırlayıp yayınlayın.

7. Her sayfada tekrar eden metinleri minimumda tutun
Sitelerin genellikle taban kısımlarında bulunan “tüm hakları saklıdır… izin alınmadan kaynak gösterilse dahil kullanılamaz, sitemiz …. üyesidir.” gibi yazılar her sayfada görüntülenir. Sitenizin 10.000 sayfası olduğunu düşünelim bu on bin sayfanın on bininde de 3 satır yazının birebir aynı tekrarlanması sitenin kendi için de bir kopya içerik yayını sayılabilir. O yüzden her sayfada görünen bu tür metinleri anlaşılırlığını bozmadan en az kelime ile yazmaya çalışın, detay varsa ilgili sayfaya link verin.

8. İçeriklerinizi gerçekten gerekmiyorsa bölerek sayfalamayın
Bazı sitelerde görürüz, özellikle foto galerilerde şunu yapmanın 20 yolu, 1 sayfada 1 foto 1 cümle, 1 foto bir cümle… diye gider. Bu tip çok az/yetersiz içerikli ziyaretçiye fazla sayfa gezdirmeyi amaçlayan teknik özellikle haber sitesi değilseniz önermediğim bir yöntem. Bir içeriği tek sayfada sunabilecek iseniz sayfalara ayırmayın, kolay okunabilecek şekilde paragraflar halinde yazın, ara başlıklar atın, fotoğrafları da yerleştirin, önemli kelimeleri koyu ya da italik yazın, arama sonuçları rekabetinde güçlü bir sayfa oluşturun.

9. Eskimeyen cinsten içeriklere önem verin
Kalıcı bir başarı için eskimeyen cinsten modası geçmeyen konularda içerikler eklemeniz faydalı olacaktır. Popüler konularda yazı ve içerikler size hızlıca ve çok sayıda ziyaretçi getirebilir ancak bunu sürdürmek oldukça zordur. İstikrarlı bir yayın çizgisi sitenize kalıcı bir ziyaretçi kitlesi sağlayacaktır. Sitenizin konusu ile ilgili sağlam içerikleriniz ziyaretçi kitleniz tarafından sürekli takip edilir, sosyal medyada paylaşılırsa doğru yoldasınız demektir. Bu kitlenin oluşumuna katkı sağlaması açısından mümkünse sitenizde “soru-cevap” bölümü oluşturun, uzmanlığınızı konuşturup mesajları hızlıca, detaylı ve ciddi şekilde yanıtlayın.

10. Siteyi konusunda otorite olan birinin oluşturduğunu Google’a gösterin
Gerçek bilgilerle siteniz ya da kendi adınıza bir Google+ profili oluşturun. burada yayınlanacak bilgileri sitenizin konusuna uygun şekilde detaylıca yazın. Sonra da sitenizin kodlarına meta author etiketi içerisinde bu google plus porfil id ‘nizi yazarak ikisini birbirine bağlayın.

11. Sitenizde ziyaretçi almayan yazıları ve sayfaları silin ya da noindex yapın
Her sayfamızı arama motorları aynı derecede önemli bulmaz, bazı aramalarda ilk sıralarda çıkarken bazılarında 2. sayfada hatta daha daha geride yer alabiliriz. Bu nedenle ziyaretçi alamadığımız sayfalarımızdaki yazıları elden geçirip güçlendirmeli ya da noindex yaparak arama motoru indexinden silmeliyiz. Sitemizin kalitesini düşüren bu verimsiz sayfaları google analytics sayesinde kolayca tespit edebilirsiniz. Sitenizin açılış sayfalarını listeleyin, tarih aralığını son üç ayı gösterecek şekilde ayarlayın, bu sürede 10’dan az ziyaretçi alan sayfalarınız bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu bir kural değildir, süre aralığını ve minimum ziyaretçi değerlendirmenizi sitenizin durumuna ve kişisel inisiyatifinize göre ayarlamalısınız.

Not: Özellikle wordpress sitelerde bulunan etiket sayfaları ziyaretçi almıyorsa ya da bu sayfalardan sitenize giriş yapanların ziyaret süreleri çok az ise bunları da noindex yapmanız faydalı olacaktır.

12. Site haritası oluşturup Google Search Console’dan ekleyin
Tüm bu sayılanları gerçelşetirdikten sonra sitenizin son durumuna göre bir site haritası çıkarıp bunu Google Search Console’dan ekleyin, ya da daha önce eklemişseniz “yeniden gönder” seçeneğini kullanın.

Not: WordPress kullananlar xml çeşitli eklentilerle site haritalarını kolayca çıkarabilirler. Site haritası oluşturmak için çeşitli programlar ve online araçlar da kullanılabilir. Bunları google da aratarak bulabilirsiniz.

Bu işlemler sonrası beklemek gerekiyor, düzelme bir sonraki panda güncellemesine kadar gerçekleşmeyebilir. Umutsuzluğa kapılmadan sitenizle ilgilenmeye devam etmeli, onu orijinal içeriklerle beslemeye devam etmelisiniz.

Google panda cezasından kurtulma ile ilgili sizin de öneri ve deneyimleriniz varsa aşağıdaki yorum alanına tecrübelerinizi yazarak paylaşabilirsiniz.